VAN VİLAYETİ

HAYATTA KALANLARDAN BİR GRUBUN, VAN SANCAĞI NIN GÂVAŞ KAZASINDAKİ KARÇKAN GOMS KÖYÜ KATLİAMIYLA İLGİLİ TANIK­LIĞI

29 Ağustos 1916, Gıznavuz    

Karçkan’ın Goms köylüsü Petros Manukyan, Nazar Avetisyan, Khaçatur Muratyan ve Nişan Hovhannesyan’ın köyleriyle ilgili verdikleri bilgiler:

Köyün eski durumu. Goms köyünde savaştan önce 70 hane vardı ve sırf Ermeni nüfusa sahipti. Köyün 2.000 koyunu, 1.000 büyükbaşı, 70 kutanı, 250 sabanı, 50 kağnısı vardı. Köy, yılda 2.450 halvar buğ­day, 1.000 halvar arpa, 7.000 araba saman üretiyordu. Köy kilisesi Surp Gpvrg’un eski bir binası vardı. Köylüler göçten önce aynı adı taşıyan kutsal emanetleri gömer, fakat geri döndükten sonra onları bulmak için kazarlar ve götürülmüş olduklarını görürler. Orada iki papaz vardı: Ter Sahak ve Ter Khaçatur; ikisi de köyde öldürüldü.

Savaş ilanı ve seferberlik. Genel Avrupa Savaşı ilan edildiğinde köy­den 11 kişiyi askere götürdüler. Şimdiye kadar onlardan hiçbir haber yok. Hükümet, savaş vergisi olarak köyden 100 halvar buğday ve arpa 30 put yağ, 100 put bulgur, 100 put döğme, her evden 10 koyun (700 koyun), 70 inek, 140 sığır aldı, götürdükleri saman ve kesmikin hesabı yok. 70 put pişmiş ekmek (peksimet), 1.500 çarık, çorap ve eldiven, 70 parça keçe ve kilimle 400 Osmanlı altını götürdü.

Askere elverişli olmayanları olam çalışmaya götürüyorlardı. 18 kişi, kağnıları ve hayvanlarıyla birlikte olam çalışmasında tamamen yok edildi, büyük bir ihtimalle öldürüldüler. Kocalan askere alınan kadınlar zorunlu çalışmaya tabi tutuldu. Sırtlarına yükledikleri 3 put ağırlığında­ki yükü, Van ve Bağeş’e götürüyorlardı. Bu işi yapan kadınların sayısı 32’ye varıyordu.

Türk askerleri, zaptiyeler ve Kürt Hamidiyeler köye indiğinde, köy­lüler onları da, atlarını da doyurmaya mecburdu. Onlar köye indiğinde dayak ve tecavüz hiç eksik olmazdı.

Katliam. Van’daki öz savunma çatışmaları başladığında (7 Nisan 1915), Tikhtisli Kürt Hamza Bey, 10 Nisan’da, 400 Hamidiyeyle birlik­te gelip Goms köyünü kuşattı. Köyün tüm koyun ve sığırlarını önlerine katarak götürdüler. Kuşatma zincirini daraltarak köye girdiler. 35 adamı topladılar, kollarını iple bağlayıp, köyün bir ucuna, Kanço’nun ahırına götürdüler ve hepsini de tüfekle kurşuna dizdiler. Ardından ahırı ateşe vererek yaktılar. Ahır yandı ve cesetlerin üzerine çöktü.

Bu 35 kişiyi öldürdükten sonra, Kürtler evlere doluşup, arama yapa­rak, 18 kadını (onları, kendilerine para vermeye, dolaplarım göstermeye ve kocalarının nerede olduğunu söylemeye mecbur ederler) ve 5-80 yaş arasındaki 150 erkeği kılıçlarla kestiler. Köyün tüm güzel kadın ve kızlarına tecavüz edip kaçırdılar ve bunlardan 34 gelin ve kızı götürdüler, onların akıbeti bugüne kadar meçhuldür.

Bay Vardan’m (Uranlı) liderliğindeki 50 kişi katliamdan önce dağa kaçar. Köy ise, katliam sonrasında, her gün gelip Ermenilerin dolaplarında saklanmış olan buğdayı ve eşyalarını alıp götüren Kürtlerin elinde kalır.

Yukarıda belirtilen 50 kişi, erkekleri askere götüren Hamza Bey’in eline düşme korkusuyla, katliamdan 3 gün önce Gomats Dağı’na kaçar. Hamza Bey, erkekleri koruma vaadiyle, katliamdan önce köyden 200 al­tın rüşvet almıştı. Bay Vardan’ın 50 kişilik grubu, 15 gün kadar Gomats Dağı’nın arkasındaki mağaralarda saklanır.

Öz savunma. 1915 Nisan sonlarında bir gün, Kürtler (Zeveliler, Haydaranlılar, Kokeliler, Bazeliler ve Hamza Bey’in adamları) aniden Go­mats Dağı’nı kuşatır ve Yeğegisli iki kardeşi, Okhan ve Sahak’ı yakalayıp Gomats Dağı’na getirir. Bizimkiler (Baron Vardan’ın grubu) mevzilenir ve şiddetli bir çatışma başlar. Grup, Bay Vardan’ın liderliğinde Kürtlere saldırır, onlar ise mevzilerini bırakıp kaçmaya mecbur olur. Çatışmada Ermenilerden dört kişi öldürülür: Soğomon Hakobyan, Sargis Khaçoyan, Khılo Hakobyan ve Vardan Sargisyan; dördü de Gomslu.

Mayıs başında Hamazasp’ın grubundan ve aynı köyden Movses Hakobyan adlı bir gönüllü gelip gönüllülerin yaklaştıklarını haber verene kadar 35 gün dağda kalırlar.

Yukarıda belirtilen çatışmadan sonra grup, ihtiyattan dolayı Gomats Dağı’m terk edip, Berd olarak anılan Oğvants köyünün yakınlarındaki dağa kaçar, orada tekrar Kürtler tarafından kuşatılır ve 10 saat kadar sü­ren bir çatışma başlar (olaylar mayıs başlarında vuku bulur).

İkinci çatışmada, Ermenilerden iki kişi, Murat Hakobyan ve Polo Martirosyan öldürülür. Bu ikinci çatışmadan sonra grup köye iner ve tüm oğluşağı (kadın, çocuk) dağa götürür. Bir akşamüzeri, Sargis Margaryan adında (Kürtler tarafından esir olarak götürülen) bir çocuk dağa gelip, “Zeveli Kürtlerin hepsi kaçtı. Gönüllüler ve Rus ordusu bizim köyde. Çıkın dışarı, gidip Zeve köyünden erzak getirelim”, der. Köy halkından 30 kişi kadarı Zeve’ye gidip iki günlük erzakı gemiye doldurup oğluşağa getirir. Bunlar dağa döndükten sonra Bay Vardan, 40 kişiyle (içlerinde Oğvanlı, Yeğegisli, Khumseli, Sorbili, Vanklı, Uranlı, Benkanlı köylüler vardı) Benkants köyüne erzak getirmeye gider. Köye girdiklerinde (şa­fakta), Kürtler uzaktan iki kurşun atar grubun üzerine.

Sonra Kürtler, aceleyle, Türk askerlerinin bulunduğu Sorb köyüne haber ulaştırır. Bir saat sonra, yaklaşık 1.000 kişilik düzenli Türk süvari birliği Benkants köyünü kuşatır ve askerlerimizin üzerine kurşun ve top atışına başlar, onlar sıkı bir şekilde direnir. Çatışma çok şiddetli bir şekil­de 12 saat sürer. Grubun lideri Bay Vardan, akşamüstü, kendinden geç­miş bir şekilde Ermeni mevzilerine hücum eden bir subaya saldırdığında göğsünden yaralanır.

Benkants çatışmasında Ermeniler 20 kişi (onlardan 7’si Gomslu) kaybetti. Ermeniler, karşı koymanın mümkün olmadığını görerek, mevzi­lerini terk edip, dağlarına doğru kaçar ve orada bir gece kaldıktan sonra, yukarıda belirtilen gönüllü Movses Hakobyan gelir ve yaklaştıkları habe­rini getirir. Bay Vardan’ı iki yaralıyla birlikte Van’a getirirler. Bay Vardan burada öldü ve büyük bir merasimle, Ararats mezarlığına gömüldü, diğer ikisi ise iyileşti.

Gönüllüler Goms’a girer. Köy halkı geri döner, 5 gün köyde kalır ve sonra gönüllüler köyü terk edip Gâvaş’a çekildiklerinde, halk da geri çekilir, bir ay Gâvaş’ta kalır. Gönüllüler tekrar ileri hareket eder, halk da arkalarından gider ve 15 gün daha köyde yaşar 19 Temmuz’da (1915) Rusların tüm Kafkasya cephesinden geri çekilmesine kadar. Köylüler 6 günde, halkın göç etmiş olduğu Van’a varırlar. Tüm Karçkan ve Gâvaş ahalisi Van’da toplanıp göç yolunu tutar. Canik’e vardıklarında, gönüllüler Berkri Vadisi’nin Kürtler tarafından tutulmuş olduğunu bildirir. Halk bir gecede Van’a döner ve İran’a geçmek için Saray’ın yolunu tu­tar. Arçak’a varır ve oradan Mahmatik olarak anılan vadiye (47) geçerler. Halkın önünden giden askerler burada 50 silahlı Kürt’e rastlar. Şiddetli bir çatışma başlar ve akşama kadar sürer. Ermenilerin tarafından iki kişi öldürülür. Halk rehberi olmadan yola devam eder, tüm gece dağlarda, ya­ban ellerde dolanır ve şafakta beklenmedik bir şekilde kendilerini tekrar Mahmatik Vadisi’nde bulur.

Şafakta, devasa bir Kürt grubu, yaklaşık 500 süvari, aniden Mahma­tik Vadisi’ni kuşatır. Halktan 40 kişi Karkar’ın Yeğekis köylüsü Arşak’in liderliğinde 6 saat Kürtlere karşı direnir. Ardından bizimkilerin mermisi biter, bu arada, herkesin başının çaresine bakması için halka haber verir­ler. Paniğe kapılarak kendisini kaybeden halk, dehşet içinde oraya-buraya kaçmaya başlar. Kürtler aralarına dalarak ellerine geçirdiklerini keser, vurur, yaralar; güzel kadınlar ve kızlara tecavüz eder, esir alır ve her türlü barbarlığı uygular. Bu katliamda Goms köyünden 6 erkek öldürülür; 24 kadm, çocuk ve erkek ise kaybolur. Muhtemelen öldürüldüler veya esir olarak götürüldüler.

Halk dağılır ve her yöne kaçar. Üç gecede Saray yakınlarına ulaşır ve uzanır (bir kısmı) çayıra ve aniden uzaktan Rus ordusu gözükür. Bir gönüllü, 3 Kozak’la birlikte halkın yanına gelir, onları Saray’a götürür. Halkı burada üç gün yedirdikten sonra Khoy’a götürürler, oradan da Atırpatakan’ın Nerses Episkoposu onları Atırpatakan’daki Salmast ve Khoy bölgelerine yerleştirir.

Goms köyünden altı kişi İran’da öldü.

Gomsluların büyük bir kısmı, 1916 baharında köylerine döner ve hayli iyi şartlarda yaşamaya başlar ve aynı yılın temmuzunda Ruslar ricat edince, Gomslular Kafkaya’ya gelir ve büyük bir kısmı şimdi Gıznavuz köyünde bulunmaktadır.

Yazılanları, noktası noktasına anlattıklarımıza uygun bularak imza­lıyoruz:

Petros Manukyan

Khaçatur Muradyan

Nazar Avetisyan

Nişan Hovhannesyan

EMA, fon 227, liste 1, dosya 447, yapraklar 1-8, orijinal, el yazısı.