MUŞ SANCAĞI

HAYATTA KALAN ASTVADSATUR HAKOBYAN’IN, MUŞ SANCAĞININ MUŞ KAZASINDAKİ ARTONK KÖYÜ KATLİAMLARIYLA İLGİLİ TA­NIKLIĞI

31 Ağustos 1916, Aşağı Khatunarkh

Muş’un Artonk köyünden Astvadsatur Hakobyan’ın anlattıkları (Bu adam, köylerinin eski durumu, koyunları, inekleri vs. hakkında bilgi ver­me konusunda kendisine güvenmedi…):

Köyün katliamı: 1915 yılının Vardavar yortusunda, pazartesi günü, aniden Musa Bey’in askerleri ve Kürt atlı Hamidiyeler Artonk köyünü kuşatır.

Önce köyün tüm erkeklerini, 150 kişi toplar, Kiko’nun Muğ’unun ahırına götürür, hepsini orada kurşunladıktan sonra ahırı yakıp cesetlerin üzerine indirirler. Halk paniğe kapılarak dehşet içinde sağa-sola kaçar. Kürtler onların peşine düşer ve ellerine geçirdiklerini ya boğazlar ya da kurşunlarlar.

Köyün oğulşağmı da (14), kadın ve çocukları, toplayıp Muş Ovası’nm farklı köylerinden getirilmiş binlerce kadın ve çocuğun toplanmış olduğu Avzut köyüne götürürler.

Toplanan ahaliyi (kadın, çocuk), Avzut’ta zenginliğiyle namlı Mal- khas’ın geniş ahırlarına doldururlar (Zaptiyeler ve Hamidiyeler). Onları doldurduktan sonra, ahırlar Kürtler ve Zaptiyeler tarafından kuşatılır. On­dan sonra ahırların kapısının önüne kolay tutuşan odunları yığarak ateşe verirler. Kapılar yanar. İçerdeki kalabalık korkunç çığlıklar atmaya baş­lar, yardım çağırır. Ahırlardaki samanların keskin dumanı binaya dolar, içerdekilerden birçoğu daha baştan boğulur. Ahırlar alevlerin çatırtılarıy­la tutuşur ve çatıları yıkılarak, yanan tahta parçalarıyla birlikte içerdeki kalabalığın üstüne düşer. Ahırlar 24 saat yanar ve hepsi de çoktan yana­rak ve yarı haşlanarak ölmüş olan kurbanların üzerine çöker.

Ateş yalazlarının içinden geçip kurtulmak niyetiyle ahırın pencere­sinden kendilerini aşağıya atmaya cesaret eden herkes ya boğazlanır ya da kurşunlanır.

Öz savunma: Köyü kuşattıklarında 25 kişi, Artin, Hovik, Sargis, Gıro, Bağdasar, Aram, Mıkırtiç, Abgar, Ruben, Khaçik, Gevorg, Karo, Kirakos, Vardan vs. bunların tümü, iki tüfekle Sargis Poğosyan’ın evine sığınarak askerlere ve Kürtlere karşı çatışmaya başlar. Bunlar, uzun süre atıştıktan sonra, çatışanları bastıramayacaklarını görünce, evi yakarlar (Ermenilerin mevzisi). Ermeniler yanan evin duvarını delip Hovik Khaçoyan’ın evine kaçar. Kürtler, evin direnenlerle birlikte yandığını sanarak çekip giderler. Karanlık basınca, çatışanlar, Vardenis, Antonk, Avzut, Muşeğaşen, Mozık, Amist ve daha birkaç köydeki katliamlardan kurtulmuş olan insanların saklandığı Artonk köyünün yakınındaki sazlıklara sığınır.

Silahlı erkekler sazlığın her tarafında savunma mevzileri tutmuştu, Kürtlerin sazlığa saldırması ve oraya sığınmış olan halkı katletmesini ön­lemek için. Halk 10 gün boyunca bu bataklık sazlarının arasında yaşar, yukarıda güneş ve aşağıda su. Geceleri dışarı çıkıp, biçilmemiş tarlalar­dan buğday taneleri toplayıp haşlayıp yiyor veya parçalayarak idare edi­yorlardı. Kürtler, sazlıklara sığınanlar olduğunu bilmelerine rağmen, ara­larında çatışan kuvvetlerin olduğunu görerek, saldırmaya cesaret etmez.

Vardavar yortusundan 10 gün sonra Ruslar Muş Ovası’na yaklaşır (Nazarbekov’un ordusu), fakat kısa zamanda ordu ricat eder ve Muş Ovası’ndaki katliamlardan kurtulmuş olan halkı da beraberinde getirir ve Arçeş-Berkri hattından İgdir’e varırlar. Katliamlar esnasında Kürtler 25 erkek (10 kişi 1916 baharında serbest bırakıldı kurtulur), 50 kadın esir götürür; bunların hepsinin çocukları öldürülmüştü. 1916 baharında Khotınkan köyü yakınlarında Kürtler ve Ermeniler arasında çatışma olur, Kürtler Zilan Ovası’ndandı, 6.000 atlı. Bu çatışmada 11 Vardenisli, 10 Artonklu, 220 Sasunlu erkek hayatını kaybeder. Artonk köyü katliamın­dan yaklaşık 200 erkek kurtulmuştur. Artonkluların büyük bir kısmı gü­nümüzde Aleksandrapol bölgesinde yaşamaktadır.

Yazılanlar, anlattıklarıma uymaktadır.

Okuma-yazma bilmemesinden dolayı

Hayk Acemyan

EMA, fon 227, liste 1, dosya 448, yapraklar 8-12 ve arka yüzü, orijinal, el yazısı.