MUŞ SANCAĞI

BİR GRUP GÖRGÜ ŞAHİDİNİN, MUŞ SANCAĞININ BULANIK KAZASIN­DAKİ APRİ KÖYÜ KATLİAMLARIYLA İLGİLİ TANIKLIKLARI

20 Ağustos 1916, Baş-Aparan

Aşağı Bulanık’m Apre köyünden Havno Margaryan (40), Gülizar Kara­petyan (50) ve Salvi Margaryan’ın verdiği bilgiler:

Eski durumu: Savaştan önce köyde 40 hane Ermeni ve 300 hane Kürt vardı. Kürtlerin 50 hanesi şeyhler ve fakhilerdi (3). Liderleri, Şeyh Sile idi.

Ermenilerin 200 koyunu, 200 camızı, 600 büyükbaşı, 4 atı, 40 eşeği, 70 kağnısı, 4 kutanı, 80 sabanı, 800 binden’ fazla yıllık tahılı, 1.200 balya samanı, 40 kadar bostanı vardı. Köyün, Surb Hakob adlı kilisesinde Aziz Hakob’un kemikleri saklanmaktaydı, iki papazdan biri öldü, Ter Nerses ise katliamda öldürüldü. Kilisenin bir “Kırmızı” Incili vardı.

Köyün şimdiki durumu: Şeyh Süleyman, kiliseyi ve Ermenilerin tüm evlerini yıkmıştır. Köy şimdi ıssızdır. Köye dönecek erkek hemen hemen kalmamıştır. Kırmızı İncil Kürtler tarafından çalınmıştır. Köyün tüm zen­ginliği, koyun, sığır, yatak, elbise vs. vs. tamamen yağmalanmıştır. Kadın elbiselerini dahi alıp götürmüşler.

Seferberlik ve askerî hizmet. Ermeniler 40’ın üzerinde asker vermiştir ve 4’ü hariç, diğerleri köye kaçmış, fakat katliamda öldürülmüşlerdir. Bu dört kişiden biri ise Kafkasya’ya kaçarak kurtulmayı başarmıştır (Mikro Gasparyan, şimdi Tiflis’te), Grigor Nersesyan ise Ruslar tarafından esir alınır. Resmî askerlerin haricinde, köyün diğer erkekleri de aboz beygi­ri olarak, Hasan-Gala, Erzurum vs. istikametinde kullanılmışlardır. Köy, ordu için hane başına bir okka yağ, 5 adet eldiven, 5 çift çorap, 5 çift çarık, 1 keçe, bir kot tuz, bir halvar buğday unu, bir halvar arpa, 2 sığır, 3 koyun, çok sayıda tavuk, 10’ar kot bulgur vs. vs. vermiştir. Köy yol üstünde bulunduğundan, Türk orduları Ermenilere çok eziyet etmiştir.

Katliam ve göç: 1914-15 yılında köyün Kürtleri, Şeyh Şile’nin emriyle Ermenileri tek tek öldürüyordu, fakat bu o kadar sık olur ki, öldürülen­lerin sayısı o yıl 20’ye varır. Hambardzum yortusunun pazartesi günü, Yukarı Bulanık’ın Ermenileri Rus ordusuyla birlikte Manazkert ve De­rik yönüne kaçmaya muvaffak olur. Apreliler de kaçmaya çalıştı, fakat Türk ordusu hemen tüm Aradsani kıyısında zincir bağlayıp, köprüyü de yıkarak, kaçmalarını engelledi. O günden Vardavar yortusunun pazartesi gününe kadar Türk ordusu ve Ruslar arasında çatışma vardı. Köylüler evlerinden çıkmaya cesaret etmiyordu. Değirmene giden yoktu, buğdayı dinkle öğütüyorlardı. Vardavar’m pazartesi günü, Ruslar nehri geçerek Türklere saldırdı. Bunun üzerine geri çekilen Musa Bey ve Şile’nin Kürt ordusu Apre’yi kuşatarak, tüm erkeklerin toplanıp köyün dışında mevzi kazmaya gitmesini istedi. Lâkin daha köyden 10 dakika uzaklaşmadan hepsini de iple bağlayıp boğarlar. Boğulanlardan tesadüfen ölmeyen bir genç köye kaçar. Bunun üzerine Kürtler, boğulanların tam manasıyla öl­mediklerinden şüphelenirler ve gidip hepsini kılıçla öldürürler [1]. Kaçan genç de öldürülür. Ondan sonra sıra köyün kadın ve çocuklarına gelir. Çirkinler ve çocuklar öldürülür, güzeller ise esir götürülür. Kılıç ve mer­miden kurtulanları da bir ahıra kapatır, saman ve gazyağı hazırlarlar yak­mak için, aniden Rusların geldiği haberi ulaşır. Kürtler şaşkınlık içinde bu caniliği tamamlamaya fırsat bulamadan bırakıp kaçarlar. Ruslar köye girer, kalanları kurtarır ve Manazkert Kalesi’ne götürür, oradan da sıray­la, diğer göçmenlerle birlikte Ecmiadsin’e varır ve köylere götürülürler. Hamamlu – 4 hane, Baş-Aparan – 1 hane, Ecmiadsin – 3 hane, Tiflis – 2 hane, Kars – 1 hane, Cermalu (Kars) – 1 hane. Kurtulanların sayısı 80 ka­dardır, bunlardan daha önceden Kafkasya’ya gelmiş olan 12 erkek şimdi gönüllüdür. 10 yaşma kadar olan 11 kadar da çocuk (erkek) var, 3 tane de yaşlı erkek, kalanların hepsi kadın ve kızdır.

Şimdilik 27 kadın ve kız ile 15 yaşına kadar olan 15 kadar da erkek çocuk esir bulunmaktadır, iki kadın da geçenlerde esaretten kurtulmuştur.

Yazılanlar, verdiğimiz bilgilere uygundur.

Yukarıda belirtilen üç kadının yerine, onların onayıyla imzalıyorum.

Manazkert’in Derik köyünden Nazar et Ter Sargisyan

EMA, fon 227, liste 1, dosya 442, yapraklar 7-10, orijinal, el yazısı.

[1] Not: Hako Ğukasyan (Bağe’nin Hako’su) bu süngülenenler arasından kurtulur ve Ruslara kaçar. Günümüzde Karakilise’de bulunmaktadır. Kendisi köydeki olaylara daha vakıftır.