MUŞ SANCAĞI

HAYATTA KALANLAR DAVİT MELKONYAN VE HIMAYAK MATEVOS- YAN’IN, MUŞ SANCAĞININ MUŞ KAZASINDAKİ HASKÖY KÖYÜ KAT­LİAMLARIYLA İLGİLİ TANIKLIĞI

9 Ağustos 1916, Aştarak

Aştarak’taki III Nolu Yetimhane’de kalan yetimler Muş Ovası’nm Khas- köy köyünden Davit Melkonyan (16) ve Hımayak Mateosyan’ın (15), köylerindeki katliamla ilgili verdiği malumat:

28 Haziran 1915’te, Vardavar yortusu pazarında, bizim köyün katli­amı başladı. Hükümet daha önceden köyümüzün silahlarına hileyle el koymuştu. Katliamın bir önceki günü, Gasım ve Musa bey\er bir grup eşliğinde köye geldiler ve herkesin işine gitmesini söylediler, kendileri ise hükümetten talimat almak için şehre gitti.

Bizim köyün ağası Hacı Fero, birkaç gün önceden eve Balıklı köyün­den 4-5 silahlı Kürt yerleştirdi, sözde onları korumak için, bu Kürtlerin arasında birer de çuvallı, silahsız Kürt vardı (şüphesiz yağma için). Fakat Gasım ve Musa beylerin gelip gitmesinden sonra Hacı Fero, hükümetin Ermenilerin köyden çıkartılıp kendisine teslim edilmesi, Ermeni saklaya­nın başının kesileceği emrini verdiğini, bu yüzden de Ermenilerin başla­rının çaresine bakmaları gerektiğini açıkça ilan etti.

Pazar sabahı köyü aniden kuşattılar ve şiddetli ateşe başladılar. On­dan sonra, sizi artık kimsenin takibata uğratmaması için berat vereceğiz, diyerek tüm erkekleri topladılar. Lâkin ertesi günü, akşamüzeri, hepsi­ni birbirine bağlayıp (700’ün üstünde), köyün yakınında bulunan büyük hendeğin kenarına götürerek teker teker öldürüp hendeğe attılar. Pazar günü, bizim köyün erkekleri toplanmışken, Muş’tan köyümüze getirdik­leri 400 kadar erkeği bir eve doldurup yaktılar. Köyün gizli yerlerini de araştırdılar ve buldukları insanları öldürdüler. Kadınlarımızı ve küçük ço­cukları da perşembe günü toplayıp Erişter köyüne götürdüler, onlara ise, kendilerinin esir olarak Almanya’ya götürüleceklerini söylediler. Lâkin kadınlardan birçoğu, gelecek tehlikeyi sezerek, öldürülmelerini gözleriy­le görmemek için çocuklarını köyün sokaklarına bırakıyordu. Götürülen­lerin tümünü Erişter’de yaktılar, sokaklara bırakılan Ermeni çocuklarını ise, Ermenilerin kendilerine toplatıp kuyulara attırdılar.

Köylülerin bir kısmı Sasun’a kaçmayı başardı. Bu anlatanlardan Da­vit Melkonyan da Sasun’a kaçanlardandır. Sasun’un düşüşü sırasında önemli gruplar Sasun’dan ayrılınca Davit, orada kalarak Muş’un düşüşü­ne kadar tezeklerin içinde saklanır. Kürtler kaçtıktan sonra Muş’a, Rus­ların yanma iner. İkinci anlatıcı Hımayak ise, çok sayıda Khasköylü’nün sığınmış olduğu Hacı Fero’nun zozanlarına (yayla) kaçar. Khasköylü Sadıg Beg, Hımayak’ı görüp yanına alır ve 2 hafta tuttuktan sonra Bulanıklı bir Kürt gelip Bulanık’ın Alagyaz köyüne götürür, Muş’un ele geçirilme­sine kadar. Hımayak, bunu duyunca kaçıp Muş’a geçer.

Burada yazılanlar, anlattıklarımızla uyuşmaktadır.

Aştarak’taki III Nolu Yetimhanede kalan yetimlerden Khasköylü Davit Melkonyan ve Hımayak Mateosyan

EMA, fon 227, liste 1, dosya 428, yapraklar 9 arka yüzü-11 arka yüzü, orijinal, el yazısı.