Kinyazê Hemid: Ermenistan-Azerbaycan çatışmasını Türkiye başlattı

Knyaz Hemid

İki ay aradan sonra Azerbaycan ile Ermenistan arasında Dağlık Karabağ’da çatışmalar yeniden başladı. Türk yetkilileri tarafından yapılan açıklamalara bakılınca, çatışmaların Türkiye tarafından başlatıldığı ortaya çıkıyor. Ermenistan ve birçok ülkeden yapılan açıklamalarda, Türkiye’nin bu çatışmaları başlatmak için çeteleri Suriye’den Azerbaycan’a geçirdiği belirtiliyor. Son günlerde Antep’te ikamet eden çetecilerden yapılan açıklamalar da bunu doğruluyor.

‘TÜRKİYE KIŞKIRTTI VE ÇATIŞMALARI BAŞLATTI’

Ermenistan Parlamentosu’nda yer alan Kürt Parlamenter Kinyazê Hemid, Karabağ’ın Ermenilerin toprakları olduğunu, Azerbaycan’ın da buranın Ermenilerin olmasını istemediğini söyledi. 1990 yılında Ermenistan’ın bağımsızlığı ilan edildiğinde, Ermenistan ve Karabağ’daki Ermenilerin, ortak bildiri ile Azerbaycan denetiminde olmayı istemediğini ilan ettiklerini belirten Hemid, şunları belirtti.

“İşte o dönem hem Ermenistan hem de Karabağ’daki Ermeniler ile Azerbaycan arasında çatışma çıktı ve o dönem bölgenin 5-6 rayonu yani yerleşim merkezi Ermenistan’ın eline geçti. O dönemin üzerinden 30 yıl geçti, bu süreçte Rusya, Fransa ve Amerika çeşitli görüşmeler yaparak çatışmalar durduruldu. Ancak Azerbaycan’ın zaman zaman çatışma başlatmak için bazı girişimleri olmasına rağmen uzun süreli çatışmalara izin verilmedi, yaklaşık bir ay öncesine kadar. Bunu yapan her zaman olduğu gibi Türkiye’ydi. Sürekli kışkırtma rolünü oynayan Türk devleti tarafından bölgeye askerler yığılarak savaş hazırlığı yapıldı. Tabii Türk devleti eskiden olduğu gibi kendini Azerilerin yerine koyarak hem savaşın çıkması için kışkırttı hem de beraberinde getirdiği çeteler ile 27 Eylül’de savaşı başlattı. 5-6 gündür bu saldırılar devam ediyor ve bu saldırılara karşı da Ermenistan kendini savunuyor ve karşılık veriyor. Tabii bu savaştan Ermenistan ve Azerbaycan halkları büyük zarar görecek, çünkü çok ağır bir savaş devam ediyor.”

‘RUSYA HALA RENGİNİ BELLİ ETMEDİ’

Rusya’nın birkaç açıklamayla yetindiğini, hâlâ rengini belli etmediğini belirten Hemid, şöyle konuştu:

“Bölgede kurulan dengeler içinde Rusya da var. Bunun yanı sıra Gürcistan, Azerbaycan, Ermenistan, Kırgızistan, Kazakistan gibi Rusya ile bağları olan ülkelerde iç veya dıştan olan bir savaşta Rusya’nın doğrudan müdahil olması gerekir. Beş gündür devam eden bir çatışma söz konusu ancak sadece Rusya Dışişleri Bakanı bir tek açıklama ile bu savaşın durması gerektiği ile geçiştirdi, açıklamadan başka bir şey yapılmadı. Ermenistan Başbakanı Putin ile telefonla görüştü. Devam eden savaş ve yaşanan sorunlar üzerinden konuşulmuş ancak görünürde bir şey yok, bakalım, önümüzdeki günlerde Rusya bu sorunu hangi formül ve çözüm planıyla çözeceğini, ya da öyle bir plan ve formülü olup olmadığını göreceğiz.”

Devam eden savaşa ilişkin Rusya, Fransa ve diğer bazı ülke yetkililerinin açıklamalarının olduğunu, Karabağ meselesinin savaş veya çatışmalarla çözülemeyeceği vurgusunda bulunulduğunu ifade eden Hemid, “Biz de öyle diyoruz ancak bu meselenin sadece söylemle de çözülmeyeceği bir gerçekliktir. Yani bunu diyebilirim. Rusya’yı bu meselede göremiyoruz, şu anda pasif bir konumda olduğunu söyleyebilirim” dedi.

‘ELE GEÇİRİLEN KIZIL KÜRDİSTAN TOPRAKLARIDIR’

Karabağ sorunu ve tarihine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Hemid, Lenin döneminde Kızıl Kürdistan diye tanımlanan bir bölge olduğunu ancak bunun resmi olarak, yani hükümet tarafından yasal olarak kabul edilmediği için Azerbaycan devleti devreye sokularak Kızıl Kürdistan’ın ortadan kaldırıldığını söyledi. Hemid, şunları belirtti:

“Yani böylelikle kentler, köyler Azerbaycan hakimiyeti altına geçirildi ve öyle kaldı. Ancak şimdi Azerbaycan’da çok fazla Kürt olduğunu söyleyemeyiz, çünkü var olan tüm Kürtler Azerbaycan hükümetleri tarafından asimile edildiler. Şu anda belki bazıları temsiliyet düzeyinde Azerice ‘Men Kürdüm’ diyebiliyorlar ancak ne kimliklerinde ne pasaportlarında ne de resmi işlemlerde Kürt olarak yazılmıyor. Hepsi için Azeri yazılıyor. Çoğu dillerini unutmuşlar, asimile olmuşlar. Ancak bu durum Ermenistan’da tam tersine işliyor, çünkü Kürtlerin dilleri, kültürleri korunmuş, Sovyetler döneminde bile Ermenistan’da birçok Kürt kurumlarımız vardı, şimdi de aynı şey devam ediyor, Kürt çocuklarımız kendi dillerinde eğitim görüyor, ancak Azerbaycan’da öyle değil. Şu anda Ermenistan’daki Kürtler çıkan bu savaşta asker olarak da savaşa gidiyorlar, kendi istekleriyle gidiyorlar çünkü burayı kendi ülkeleri olarak görüyorlar. Azerbaycan’daki asimile olmuş Kürtler de belki aynı savaşa asker olarak gelebilirler, belki birbirlerini tanımadan birbirlerini öldürebilirler. Hem Azerbaycan hem de Ermenistan hükümetlerinin buna izin vermemeleri gerekiyor, ancak öyle görülüyor ki her iki tarafın da hesabına geliyor, her iki tarafta da yaşayan Kürtlerin de bu savaşa girecekleri görülüyor.”

‘TÜRKİYE TURANCILIĞI YAYMAK İSTİYOR’

Savaşın kışkırtıcılığını ve hazırlıklarını Türkiye’nin yaptığını, Erdoğan’ın bunun için ciddi hazırlıklarda bulunduğunu belirten Hemid, bundaki amacın da Turancılığı yaymak olduğunu kaydetti.

Ermenistan Parlamentosu’nda yer alan Kürt Parlamenter Kinyazê Hemid, şu değerlendirmelerde de bulundu:

“Erdoğan her Azerbaycan’a geldiğinde ‘Biz tek milletiz, tek vatanız, tek dil, tek din’ açıklamalarını yapıyor ve bununla Turancılığı geliştirmek istiyor. Yani Türki denilen dilli hangi ülkede konuşuluyorsa Erdoğan o ülkelerde bunu geliştirmek istiyor. Bunu özellikle son yıllarda her yerde, Suriye’de, Irak’ta yapmak istiyor. Efrîn’i işgal etti, Kürtleri katletti. Bununla her yerde kendi ideolojisini; Turancılığı, Yeni Osmanlıcılığı geliştirmek istiyor. Şimdi de kendini Azeri olarak gösterip, daha doğrusu Azeri bir halk olmadığını, onların da Türk olduğunu belirterek, Karabağ’ı işgal etmek istiyor. Ancak Karabağ Azerbaycan’ın değil, Ermenistan’ındır.

Çünkü bu 30 yıldır Karabağ’da Ermenistan tarafından her türlü sosyal yaşam ihtiyaçları karşılanıyor, her şey tedarik ediliyor. Hiçbir fark gözetmeksizin. Bunun için de tüm Karabağ’da yaşayanlar kendilerini Ermenistanlı olarak görüyor ve bundan da çok memnun olduğunu her seferinde dillendiriyorlar.”

Kaynak: anfturkce.com