Yaşar Kemal’in babası 1894-1896 Hamidiye katliamları sırasında zorunlu olaral islamlaştırılan, yani AVDETİ veya MÜHTEDİ diye tanımlanan DÖNME (Bavfılla) Ermenilerdendir ve taşıdığı kimlik kağıdında da DİNİ ibaresinin karşılığında: MÜHTEDİ yazılmıştır. Sadık adını taşıyan bu insan, 1929 yılında camide 5 yaşındaki oğlu Kemal Sadık (yani Yaşar Kemal yazın adıyla bilinen) oğlunun gözleri önünde “Geber Gâvuroğlu gâvur” denilerek vücudu bıçakla delik-deşik edilerek katledildikten sonra mezarlıktaki yeri bile müslümanlarla karışmasın diye onlardan çok uzağa gömülür ve mezar taşına da VAN MUHACİRİ diye işlenir.
“Şimdi işimize gelelim, demek Van’dan geliyorsunuz, evet yurdunuzu yitirdiniz, çiftlikleriniz, köşkleriniz, orada kaldı. Devleti Alimiz size her türlü kolaylığı gösterecektir, soylu kişiliğinizi de nazarı itibara alarak şimdi size Ermeni zengini Kendirliyan’ın on iki odalı konağını yazıyorum. Münasip mi Beyler?
Semail’in çiftliğini de senin üstüne yazacağım dedi Arif Bey.
– Sağ ol ama Bey. Ben Ermeni konağı, çiftliği, tarlası istemem
– Ne varmış, Ermeni konağı ve çiftliğinde de…
– Yuvası bozulan kuşun yuvasında öteki kuş da barınamaz
– Kuş değil, Ermeni, Ermeni be ahmak Kürt, Ermeni… Ermeni”
“Yağmurcuk Kuşu”
(Kimsecik 1, Sayfa 103, Yaşar Kemal’in yarı öz yaşam öyküsü niteliğinde olan bu kitap, Van’dan Çukurova’ya göçüşün öyküsünü anlattığı kitabıdır.)
“İsmail Ağa için, Kırım Günleri, ömrünün en acı günleridir.”
Cennete gitmek için, yeterli sayıda Ermeni öldürmek için, Ermenilerin peşine düşen insanların varlığını da bu kitaptan öğreniyoruz.
“Ver Ermeni’yi bana, onu öldürmeliyim ben. Cennete gideceğim. Bu Ermeni’yi de öldürürsem benim sayım tamam olacak. Cennete gideceğim ver onu bana da sevabıma gir. Ben onu Rıza’dan satın aldım.(sayıyı tamamlamak için)”
Aynı kitapta Yezidi kıyımından da bahsediyor.
“Hiçbir Yezidi bırakmadık, çoluk, çocuk hepsini kılıçtan geçirdik. Bundan sonra senin de benim de yerim cennetlik. Bu kadar çok Yezidi öldüren bir Müslüman’ın yeri, Allah indinde cennet olmaz da ne olur. Çok da altınları gümüşleri çıktı. Ağzına kadar iki heybe doldurduk”.
Üç kitapta tamamlanan bu seride bu ve buna benzer durumları çoktur. Romanın kahramanı, kıyıma uğrayan bir “Yezidi’nin Çocuğudur”. Bu kıyımı yapanlar da, Yezidi ve Ermenileri öldürdüklerinde cennete gideceklerine inanan Kürtler’dir.