Türk devleti tarafından 1915 yılında gerçekleştirilen Ermeni Soykırımı’ndan kurtulan bir ailenin çocuğu olarak Beyrut’ta dünyaya gelen Gazeteci Hamo Moskofian bir tarihin tanık ve öznelerinden. Lübnan iç savaşı sürecinde Filistin Kurtuluş Örgütü’nde (FKÖ) yer almaya başlayan Moskofian, FKÖ kamplarında PKK’lilerle tanışır. 1982 yılında İsrail’in Beyrut’u işgaline karşı PKK militanlarının direnişine tanıklık eder. Günümüzde diplomasi gazeteciliği yapan Moskofian Uluslararası Komplo ardından tanıştığı Ermeni ve Kürtler aracılığıyla Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fikirlerini daha iyi tanır.
Bugün bir Kürt dostu olan Moskofian, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fikirlerinin tatbik edilmesiyle yeni bir dünyanın mümkün olacağını ifade ederek, “Kürt ve Ermeni halkları gelecekleri için Erdoğan ve Türk devletini faşizmine karşı birlikte mücadele etmelidir. Öcalan’ın düşünceleri iyi anlamalıdırlar. Halkların kurtuluşu ve özgür geleceği bu düşüncelerin uygulanmasına bağlıdır. Herkes Türk devletinin faşizmini tüm dünyada teşhir etmeli ve Öcalan’ın düşüncelerini anlatmalıdır” dedi.
SOYKIRIMDAN KURTULAN BİR AİLENİN ÇOCUĞU
Türk devletinin 1915’te gerçekleştirdiği Ermeni Soykırımı öncesi Moskofian’ın akrabalarının bir bölümü Maraş’a bağlı Zeytun yerleşim merkezinde, bir bölümü Adana’da yaşıyordur. Soykırım sürecinde akrabalarının bir bölümü Halep’e bir bölümü Musul’a sürülür. Sürgün edilen akrabalarının çoğunluğu yollarda katledilir.
Annesi, katliam ve sürgünü yaşamış bir ailenin çocuğu olarak Hatay’da dünyaya gelir. Hatay’ın Türkiye’ye bağlanması ardından Beyrut’a geçerler. Baba tarafı da Musul’dan Hatay’a geçmiştir. Fransa’nın Hatay’ı Türkiye’ye bırakması sonrası önce Tedmur, Filistin ve Beyrut’a geçer. Moskofian böyle bir ailenin çocuğu olarak Beyrut’ta dünyaya gelir.
Moskofian, “Beyrut küçük bir Ermenistan gibiydi. Çünkü Beyrut’ta 250 bin Ermeni yaşardı. Ermeniler kendi içlerinde hep soykırımı konuşurlardı. Bizde Ermeni çocukları olarak Türk devletinin Ermeni düşmanlığını bilerek ve bir gün bu zulme son verme arzusuyla büyüdük” dedi.
FİLİSTİN KURTULUŞ ORDUSUNDA PKK’LİLERLE TANIŞIR
Lübnan’da iç savaş başladığında FKÖ içinde yer almaya başlayan Hamo Moskofian, Beyrut’taki FKÖ kamplarında PKK’lilerle tanışır. Moskofian o süreci şöyle anlattı: “Lübnan iç savaşı patladığında biz de Filistin Kurtuluş Örgütü’yle beraber hareket ettik. Eğitimler yaptık. Çünkü o zamanda İsrail Türkiye ile hareket ediyordu.
O süreç de Kenan Evren faşist askeri diktatörlüğü başladı. Binlerce Kürt, Türk komünist Türkiye’den kaçarak Beyrut’a geldiler. O zaman Beyrut’u Filistin bilirlerdi. PKK’lileri ve Türk solcuları Filistin kamplarının içinde tanıdım. PKK’liler Lübnan’da Cephet Nidal, Cephet Şabiye ve Cephet Demokrasiye içinde yer alıyordu. O zaman Türk komünistler beni PKK’li kahramanlarla tanıştırdılar. Beyrut sınırlarına ve Bekaa Kampı’na gittik ve PKK’lilerle görüştük. “
PKK MİLİTANLARININ İSRAİL İŞGALİNE TANIK OLUR
Moskofian, 1982’de İsrail’in Lübnan’ı işgali sürecinde PKK kadrolarının İsrail’e karşı direnişine tanıklık eder. Moskofian yaşadığı bu tarihi tanıklığı şöyle anlatıyor: “İsrail Lübnan’ı işgal ettiğinde PKK’liler ve diğer Türk sol gruplarında yer alan Kürtler Filistinlilerle birlikte İsrail’e karşı savaştılar. Çok büyük bir direniş sergilediler.
PKK’nin de şehitleri oldu. Bir tanesinin ismi aklıma geliyor. Adı Givera’ydı. Cephet Nidal’de yer alan bir PKK’liydi. Birkaç PKK’linin yaralandığını ve bazı PKK’lilerin İsrail ordusuna esir düştüğünü hatırlıyorum. Ben de İsrail’in Lübnan’ı işgali sürecinde yaralandım. FKÖ beni Romanya’ya tedaviye gönderdi. Ondan sonra Filistinliler Lübnan’dan çıktı. PKK’liler de çıkmak zorunda kaldı. Bir kısmı Suriye’ye gitti. İsrail’in Lübnan’ı işgaline karşı muazzam bir direniş sergilediler. O süreçlerde Öcalan’ı duyuyordum ama onunla görüşme şansım hiç olmadı. Fakat gerçekten yoldaşları çok cesur ve devrimci kişilerdi. “
‘ERMENİSTAN HALKLARI ÖNDER APO’YU SAHİPLENDİ’
Yaraları iyileştikten sonra arkadaşlarının isteği üzerine Suriye’ye geçen Moskofian burada Suriye hükümeti tarafından tutuklanır ve 10 yıl 6 ay cezaevinde kalır. Cezaevinden çıkması ardından Beyrut’a geçer. Beyrut’tan Ermenistan’a geçerek Ermenistan Dışişleri Bakanlığıyla çalışan Moskofian 16 yıl Ermenistan’da kalır. Moskofian Ermenistan’da bulunduğu süreçte Ermeni delegasyonlarıyla çalışır. Birçok uluslararası görüşmeyi takip eder, delegasyonlarda yer alır. Yabancı delegasyonlar ve bürokratlarla Ermeni hükümeti arasında çevirmenlik yapar.
Kendisi Ermenistan’dayken Uluslararası Komplo’nun gerçekleştirildiğini ifade eden Moskofian, “Öcalan ben Ermenistan’dayken esir düştü. Hepimiz çok etkilendik. Ermenistan Kürtleri, Ermenileri ve Êzîdileri Önder Apo’yu çok severler. Birçok kişi sokaklara çıktı, eylemler yapıldı. Türkiye’nin siyasi baskılarına rağmen Ermenistan’daki halklar PKK ve Önder Apo’yu sahiplenen ve komplocu devletleri kınayan büyük eylemler düzenlediler. PKK bayrakları ve Öcalan posterleri açtılar. Bu nedenle o zaman Türkiye ‘Ermenistan’da PKK kampları var’ dedi. Bugün bile hala bunu söylüyor” ifadelerini kullandı.
‘ÖNDER APO’NUN FİKİRLERİNİ DAHA İYİ TANIDIM’
Moskofian, Ermenistan’dan sonra 1 yıl ABD’de kalır sonra Lübnan’a geri döner. Irak, Suriye ve Rojava’ya da bazı ziyaretler gerçekleştiren Moskofian, bu süreçlerde Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fikirlerini daha iyi tanıma fırsatı bulduğunu söylüyor. Soykırımdan sonra Kürtleşen Ermenilerle tanıştığını belirten Moskofian şöyle devam etti: “Onlar Önder Apo’yu ve PKK’yi çok seviyorlardı. Bana hep O’nu anlatıyorlardı. Tüm halkların kurtuluşu PKK’dedir. PKK’de ırkçılık yok, demokrasi ve özgürlük var. Bütün halkların özgürlüğünü esas alıyorlar’ diyorlardı.
Ben de Öcalan’ın videolarını izledim. Kitaplarını okudum. Kitaplarını okumadan önce Öcalan’ı daha çok askeri bir lider, bir örgüt lideri olarak tanıyordum. Bu kadar siyasi bir kişilik olduğunu ve düşüncelerinin derinliğini bilmiyordum.
Gerçekten düşüncüleri çok derin, özgürlükçü ve önemli. Büyük bir insan. Büyük bir hareket yaratmış. Bugün milyonlarca Kürt, Öcalan’ı Önderi olarak kabul ediyor. Yine tüm halklar Öcalan’ı seviyor ve destekliyor. Bütün bunlar çok büyük başarılardır. Benim içinde Önder Apo çok değerli.”
BAŞARIYA ULAŞACAĞIZ
Kürt Halk Önderi Öcalan’ın özgürlükçü fikirlerinin ve projelerinin emperyalist ve kolonyalist devletler için büyük bir tehlike olduğunu kaydeden Moskofian Uluslararası Komplo’nun bu nedenle gerçekleştirildiğini dile getirdi. Moskofian, komplocuların Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ı esir alarak PKK’yi bitireceğini inandıklarına dikkat çekerek, konuşmasını şöyle sürdürdü: Emperyalist devletler bu nedenle Türkiye gibi faşist, ırkçı ve dinci bir devletle el ele vererek Öcalan’a karşı bu komployu gerçekleştirdiler.
PKK’yi bitireceklerini sandılar ama amaçlarına ulaşamadılar. Bugün Öcalan’ın binlerce, on binlerce öğrencisi, milyonlarca Kürt O’nun fikirleri doğrultusunda mücadele ediyor, savaşıyor. Önder Apo’nun fikirlerini benimseyen kadınlar özgürlükleri için savaşıyorlar. Kürt halkı kahramanlaştı, Kürt kadınları kahramanlaştı. Bu bütün halkları etkiliyor.”
Moskofian, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fikirlerinin hayata geçirilmesi durumunda yeni bir dünyanın gelişeceğini söyleyerek, “Çünkü Öcalan’ın fikirleri çok değerli ve ırkçılıktan uzak. Öcalan’ın fikirleri tatbik edilirse Türkiye ve Arap ülkeleri gibi ırkçı, ulus devletlerin sonu gelecek. Halklar onları bu şekilde kabul etmeyecek. Suriye, Türkiye, Irak vb. ülkelerde savaşlar son bulacak.
Bunlar son bulursa kim savaş çıkarıp bu halkların kanıyla silah ticareti yapacak? Bu nedenle emperyalistler Önder Apo’nun özgürleşmesini istemiyor. Türkiye de bu nedenle Öcalan’ın tecridini daha da ağırlaştırıyor. Sesinin halklara ulaşmasını engellemeye çalışıyor. Fakat Êzidîler, Araplar, Ermeniler Önder Apo’yu ve özgürlük mücadelesini çok sevdi. Bu yol, bu çizgi doğrultusunda yaşıyorlar. Ki ben de bu yolu ve Öcalan’ı sevdim. Türkiye, Suriye, Irak, Lübnan, Belçika nereye gittiysem bu sevgiyi ve mücadeleyi gördüm. Bu yolda başarıya ulaşacağız” dedi.
KOMPLOCU DEVLETLER ERDOĞAN’IN ARKASINDA
Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Suriye, Irak, Libya, Kafkasya ülkelerinin hepsinde savaş çıkardığını dile getiren Moskofian, 9 Ekim komplosunun yıldönümünde Azerbaycan ve Ermenistan arasında Erdoğan’ın çıkardığı savaşın devam ettiğini söyledi. “Erdoğan bu savaşları çıkarabiliyor. Çünkü Öcalan’ı esir edenler, halklar arasında savaş çıkarıp halkların kanıyla silah ticareti yapanlar arkasındadır” diyen Moskofian farklı ülkelerin de kendi çıkarları için Erdoğan ile çelişkilere rağmen ilişkide olduklarını söyledi.
Moskofian şöyle devam etti: “Bugün dünya serserilerin elinde kaldı. Öcalan gibi büyük bir şahsiyeti istemiyorlar. Çünkü Öcalan halkların özgür birlikteliği ve barış üzerine konuşuyor. Bugün dünyada en büyük ticaret, savaş ve silah ticaretidir. Bu nedenle emperyalist devletler barışı istemiyorlar. Koskocaman Türkiye, Azerbaycan, İsrail küçücük bir Dağlık Karabağ ve Ermenileri hedef alıyorlar. Televizyonları izliyorum. Russia Today, BBC ve France 24’a kadar hepsi bir şekilde Azerbaycan propagandası yapıyor ve haklı görüyor. Kimse Türkiye yüzünden Kürt ve Ermeni halklarının çektiği acıları anlatmıyor. İnsan haklarından, toplum haklarından bahsetmiyor ve Türkiye’nin soykırımlarını anlatmıyorlar. Hepsi Erdoğan ve Aliyev propagandası yapıyorlar. Çünkü onların da çıkarları var. “
ERMENİ VE KÜRT HALKLARININ KADERİ ORTAKTIR
Günümüz dünyasında Kürt ve Ermenilerin kaderinin bir olduğuna dikkat çeken Hamo Moskofian, son olarak şunları belirtti: “Türkiye soykırımcı bir devlettir. Ermenileri soykırımdan geçirdi. Bugün Kürtleri soykırımdan geçiriyor. Osmanlı ve Türkiye Ermeniler ve Kürtlere büyük acılar yaşattı. Bugün de yaşatıyor. Ermeni soykırımını yeniden güncelleştirmek istiyor. Dünyanın her yerinde Kürtler ve Ermeniler bunun bilincinde olmalı.
Kürt ve Ermeni halkları geleceği için Erdoğan ve Türk devlet faşizmine karşı mücadele etmelidirler. Öcalan’ın düşünceleri okunmalı ve iyi anlaşılmalıdır. Halkların kurtuluşu ve geleceği bu düşüncelerdedir. Herkes Türk devletinin faşizmini tüm dünyaya teşhir etmeli ve Öcalan’ın düşüncelerini anlatmalıdır. Bu sistem bu şekilde gidemez. Dünya büyük bir devrime gidiyor. Halklar daha uzun bir süre sessiz kalamaz. Ben dünya halklarının kurtuluşuna inanıyorum.”