Bursa ticari kazançlı bir şehirdi. Şehrin çevresinde şifalı maden suları, aynı zamanda ipek böcekçiliği için gerekli, ucu bucağı olmayan dutluklar vardı. İstatistiki verilere göre, sadece 1902 yılında, Bursa’da 600.000 altınlık ipek ve ipekten kumaş alış-verişi yapılmıştı. Bunlar, şehrin 50’den fazla ipek üretimi yapılan fabrikalarında üretilmişti.
Bursa’da aynı zamanda büyük oranda kilim (karpet), ipek ve altın telli el işlemeleri, el, yüz ve beden havluları, peştemallar, bornozlar üretiliyordu. Bursa’nın bolca ziraat mahsülleri de vardı, pamuk, süt ve yağ mamülleriyle, hayvan üretimi, kaliteli meyve çeşitleriyle, hayli büyükçe olması nedeniyle ün salmış kestanesi, oldukça geniş bir coğrafyada tüketiliyordu.
Bursa Ermenileri ticaretle, zanaatlarla, üretimin değişik dallarıyla, ipek böcekçiliği, meyve-sebze üretimi vs. gibi işlerle uğraşmaktaydılar. Krikor Ağaton, burada çok modern bir ipek dokuma fabrikası kurmuştu. Bursa’nın kaplıcaları, ipek fabrikaları, el işleri, çeşitli havlu ve bornozları, kilim dokuma atölyeleri büyük çoğunlukla Ermenilerin elinde bulunmaktaydı.
Kaynak: XV. Yüzyıldan 1915’e Günümüz Türkiye’sinde Ermenilerin Ticari-Ekonomik Faaliyeti Toplu belgeler, derleyen: Khaçadur Dadayan, «Gasprint» Yayıncılık, Yerevan, 2012