Belge No 113
HAYATTA KALAN ARŞAK TERTERYAN’IN, ERZURUM KAZASININ AŞKALE KÖYÜ HALKININ KATLİAMLARIYLA İLGİLİ TANIKLIĞI
Kasım 1916, Ocağuli
Aşkale köyü (Erzurum vilayeti, Mamahatun bölgesi [7])
Anlatan, Ocağuli köyüne sığınmış olan Arşak Terteryan
Aşkale 350 haneden oluşmaktaydı, 50 hanesi Ermeni’ydi. Ermeniler, Türklerin mirabasıydı (8), ben ise kunduracı olarak oraya yerleşmiştim.
Ermeniler becerikli ve çalışkan oldukları ve ağalar da onların çalışması neticesinde yaşadıkları için Ermenileri çok seviyorlardı. Rusların Hasankale’yi ele geçirmelerinden itibaren jandarmalar, yerli Türklerle birleşip baskı, yağma ve cinayetlere, güzel kadınları ve kızları kaçırmaya başladılar. Bundan sonra kalanları nehirde boğdular, aralarında benim ailem de olmak üzere; kaçanlar çok azdı. Onlar da farklı yerlerde kurşunlandılar. Böylece, bu halktan hemen hemen hiç kimse kalmadı Ermeni olarak. Ben, karım ve iki çocuğum Türk köyü Yeniköy’e sığındık. Orada bir ay kaldık. Bu köyden Molla adında tanıdık bir Türk’ün himayesine sığınarak yine bir Türk köyü olan Atıncığ’a geçtik. Dört ay kaldım ve mesleğimi sürdürdüm. Molla, bana Türkleşmeyi teklif etti ve adımı Eşref koydu. Din değiştirme, onların vahşetinden kurtulabilmek için en radikal yöntemdi. Ailece yeni dini kabul ettik. Yeni dindaşlarımla dostluk kurup Ermeniler hakkında bilgi topluyordum.
Ermeni isminin bundan böyle dünyada, en azından Türkiye’de var olmamasını planlamışlardı.
Maalesef, onların yine de Ermeni kalacağı ve onların yardımıyla Rus- lar bu toprakları geri aldığında, bu toprakların mirasçıları olacağı düşüncesinden dolayı, kısa süre sonra, İslâmlaşmış olan Ermenilere de merhamet etmeme emri geldi. Koruyucum olan Molla beni yaylalarına nakletti ve orada bir ay kaldım. Kürt gönüllüler bir gece evimizi kuşatıp bizi katletmek istediler, şansımıza gene bir hayırsever Türk yardıma geldi ve bizi kurtararak, tekrar Atıncığ köyüne yolladı. Atıncığ’da yine bizi katletmek için takip ediyorlardı ve eski dostumuz Molla bu kez de yardıma yetişti ve saman balyalarının içine sakladı. Fakat kısa süre sonra Aşkala’dan zaptiyeler gelip bizi tutukladılar ve Aşkala’ya, eski köyümüze götürdüler. Kurtarıcı Molla önden karakola gidip, benim savaştan önce İslâmlaşmış olduğuma ve bu dini zorla veya korkudan değil, gönüllü olarak kabul etmiş olduğuma ikna etmişti. Çevredeki Türk köyleri ve köy mahkemelerinden konuyla ilgili şahadetnameler ve belgeler temin etmişti.
Ben bu sefer de kurtulup hiçbir Ermeni’nin kalmamış olduğu Aşka- la’da kaldım. Molla, bana atölye-dükkân açtı. Aşkala’da 4 ay kaldıktan sonra, yerli Ermenilerin katledilmesiyle ilgili ayrıntılı bilgi alma imkânım oldu ve içlerinden hiç kimsenin hayatta kalmamış olduğuna kanaat getirdim. Türkler bana katliam yerlerini gösterdi. Öldürülmüş, gömülmemiş şehitlerin kemiklerini gördüm ve yas tuttum…
Yerel askerî komutan, bana bir belge verip, mesleğimle ilgili malzeme almam için Erzurum’a gönderdi. Bir Türk olarak Ilıca’ya vardım ve Müslümanlığı kabul etmiş olan 200 Ermeni’nin sünnet törenine şahit oldum. Fakat sonradan duyduğuma göre, son emre istinaden hepsini katletmişler. Rus orduları Deveboynu’nu ele geçirdiklerinde Erzurum’a girdim. Şehrin kapılarının ve tüm geçişlerin kapatılması talimatı verildi. Jandarmaya yedi altın rüşvet verip geceleyin şehirden çıktım. Eve ulaştım, fakat Ermenileri esir olarak Türkiye’nin içlerine süreceklerini duydum ve yeni dinime güvenmeyerek, Sarıbaba Ahmat Ağa’nın yanına kaçtım. Adam yolladı ve ailemi esir tutanların elinden alıp yanıma getirdi. Ruslar Aşkala’yı ele geçirdi ve bize ulaşmalarına 4 verst kala durdular. 15 Ermeni daha bizde toplandı, içlerinde Erzurumlu ressam Papazyan’ın genç karısı Anna da vardı. Türkler kocası ile çocuğunu taşlayarak öldürmüş ve Anna’yı, Nokhta ğumandana (9) eş olarak kaçırmışlardı. Anna çıplak ve yalınayak bir halde ondan kaçmış, bize gelmişti. Bir Türk sayesinde ben ve Khosrov adında bir çocuk geçip Ruslara teslim olduk. Onların liderinden bir belge alıp gittik ve ailem ile Ahmat Ağa’nm serbest bırakmış olduğu Türkleşmiş diğer Ermenileri kurtardık. Bölgemizdeki Topal Çavuş, Bırnakapan ve Gara Haşan köylerindeki Ermenileri de, Aşkhala’daki gibi katlettiler.
[Kaleme alan: Varoş Sargısyan]
EMA, fon 227, liste 1, dosya 482, yapraklar 5 ve arka yüz, orijinal, el yazısı.
Notlar
1 Karin veya Erzurum dinî önderi Episkopos Sımbat Saadetyan (1871, Adapazar), 1895 yılında, Episkopos Mağakya tarafından rahip olarak kutsanır. Armaş dinî okulu öğretmeni ve Şabin-Karahisar dinî önderi olmuştur. Rahip Sımbat, 1908’de Karin dinî önderi seçilir. 1910 yılında Surb Ecmiadzin’de, Katolikos II. Matteos tarafından episkopos olarak kutsanır. 1915 Soykırımı esnasında şehit edilmiştir.
2 Barhana – 1. Kafile, küçük kervan, göç. 2. Göç eşyası, ev eşyası (TDK, Türkçe Sözlük, 2009).
3 Yapınci – Keçi kılından hazırlanmış kolsuz üstlük.
4 Mecidiye – 100 kuruş değerinde madeni Osmanlı parası.
5 Kama.
6 Kambakh – Talihsiz.
7 Aşkala (Aşkale) köyü, Tercan (Mamakhatun) kazasının sınırında bulunduğundan dolayı, bu kaza yanlış belirtilmiştir.
8 Miriba, maraba – Çiftçilikte, toprağı işleyerek ürüne ortak olan kimse, ortakçı, ortak, yarıcı (TDK, Türkçe Sözlük, 2009).
9 Nokhta ğumandan — Karakol komutanı.
Kaynak:
Ermenistan Ulusal Arşivi
Kedername
Osmanlı İmparatorluğu’nda Ermeni Soykırımı
1915
Hayatta Kalanların Tanıklıklarına Dair Belge Koleksiyonu
Belge Yayınları 2014
Çeviren: Diran Lokmagözyan