İtiraf ediyorum! Ne Türkiye’nin ne yapmak istediğini veya planının ne olduğunu anlamış durumdayım, ne de ABD’nin yapmak istediğine bir anlam verebiliyorum. Bu hâlimin bir nedeni, bilgilerimin sadece basında çıkan haberlerle sınırlı olması; bu ciddi bir cahillik göstergesi, çünkü basın üzerinden bilinebilecek şeyler, muhtemel olanların ancak yüzde 20-30’u ile sınırlı. Böyle bir durumda yorum yapmak elbette çok zor!
Tamam, okuduklarımdan kalkarak görebiliyorum ki, Türkiye bu döneme son derece kötü bir liderlikle giriyor. Ülke, bağımsız karar verebilecek bir önderlikten yoksun.
Her şey çok açık gösteriyor ki, Türk önderliği, hem yolsuzluk skandalları hem de Suriye ve Irak’ta oluşan Sünni Arap örgütlerle gizli aşk ilişkileri nedeniyle, ABD ve Avrupa tarafından maalesef suçüstü yakalanmış gözüküyor.
Yöneticilerimizin tüm gizli sırlarına vâkıf Batı onu ciddiye almıyor ve aşağılıyor.
Bir ulus-devletin başına gelebilecek en büyük felaket bu; çünkü ulusal çıkarına göre karar verme yeteneğinin kaybolması sözkonusu. Bu nedenle Türk politikalarında stratejik bir derinlik de gözükmüyor.
Sadece rehin alındığını bilen ve bundan kurtulmanın yoluna bakan bir liderlik, kendisine de bölgeye de felaket getirir. Tüm bu nedenle de durumumuz içler acısı… Tüm bunları anlıyorum.
Ama anlamadığım ABD’nin ne yaptığı ve niye yaptığı? ABD ve Avrupa’nın neyin peşinde olduğu? Ve acaba kapalı kapılar ardında neler konuşuluyor?
Piyasadaki esip-kükremelere çok kulak asmayın, en çok merak ettiğim konu şu; acaba IŞİD ile ABD arasında Suudi’ler üzerinden görüşmeler başladı mı? Tartışmalar petrol üretim ve pazarlamasının kontrolü ile yeni doğmuş Sünni devletin muhtemel sınırlarının nerelerden geçeceği üzerinde mi yoğunlaştı?
Yoksa ABD ve Avrupa hakikaten Ortadoğu Sünni Araplarını bombalayarak, bölgeyi dizayn edebileceklerini mi zannediyorlar?
Türk basınındaki tartışmaları da çok anlamış değilim.
IŞİD’e göz kırpmaktan, IŞİD düşmanlığına geçmek için takla atanlar beni çok ilgilendirmiyor.
Merakım şu: kimse ortada yeni bir ulus-devletin kurulmakta olduğunu görmüyor mu? Artık Sünnilerin kendilerine ait bir ulusal devleti var, bu devlet oluşuyor. Şimdi “hain Batı” diye bağırıp çağıran IŞİD, kendisi için uygun gördüğü alana yerleştikten sonra Batı ile pazarlığa başlamayacak mı? Kim böyle yapmadı ki?
Fransızlar devrim yaptığında ne yaptı? Bolşevikler devrim yaptığında ne yaptı? Ya da ulus-devletlere bakalım! Türk devleti farklı mı kuruldu? Yunan, Bulgar devletleri mi değişikti? Ya da isterseniz Amerika’yı alın örnek!
Bu saydıklarımdan hangisi, “biz” ve “öteki- düşman” gibi bir ölçü geliştirmedi ki? Hangi ulus-devlet, biz olan ve bizden olmayan ayırımı yaptıktan sonra, “bizim yaşayacağımız bölge” diye bir alan ilan etmedi ki? Hangisi bu alanın sınırlarını mümkün olduğu kadar genişletmek ve de bu alan içinde kalan ötekini, soykırım dâhil, imha etmek işiyle uğraşmadı ki?
Kabul, Kuzey Avrupa veya Afrika gibi birçok yerde bu genel modele aykırı şeyler muhtemelen olmuştur, bilemiyorum. Benim bildiğim Avrupa, Balkanlar ve Ortadoğu ulus-devletler kurulma süreci bu eksende gelişti! Hepsi ama hepsinin bodrumları milyonlarca masum insanın iskeleti ile doludur.
Kabul, IŞİD “terörist” bir örgüt olsun; ama “terörist” olmayan ulusal kurtuluş hareketi mi vardı? Mustafa Kemal, İstanbul Divan-ı Harbi tarafından “terörist” olarak idama mahkûm edilmedi mi? İsrail kurucularından Menachem Begin İngilizler tarafından “terörist” olarak aranıp, başına 50.000 dolar ödül konmadı mı? Kürtlerin ulusal lideri konumunda olan Öcalan şu anda “terörizm” suçundan hapiste değil mi?
Ne zaman öğreneceğiz, “ulusun kurucu babası/ kahramanı” olmak ile “terörist” olmak arasındaki tek fark başarılı olup olmamaktır.
Başarırsanız “Atamız”, başarmazsanız “bebek katili” olursunuz.
Ben bu IŞİD “terörizminde” başka bir şey göremiyorum, yanılıyor muyum? Bana göre Sünni-Arap bir devletin temelleri atıldı, atılıyor. Etnik temizlik ve soykırımı da planlayarak bölgelerini büyütüyorlar, yani kendilerinden önce Türklerin ve diğer ulus-devlet kuranların yaptıklarını yapıyorlar.
İşte bu noktada ABD ve Avrupa’nın yaptığını anlayamıyorum. Gidip kendileri o bölgeye yerleşemeyeceklerine göre, bu kükremeleri niye?
Sünni Araplara, artık Şam ve Bağdat alternatifleri sunulamayacağına göre, bu bombalamalarla neyi amaçlıyorlar? Sadece pazarlık kozlarını artırmayı mı?
Dedim ya, her şey kapalı kapılar ardında; ve ben bir çok şeyi anlamış değilim!
Kaynak: TARAF