Ders kitapları ile ilgili yazı serisi dün bitmişti! Ama bir ilave daha yapmak ve yazıyı, Ortaöğrenim Tarih 10 kitabından uzun bir alıntı ile bitirmek istiyorum. Kitapta şunlar söyleniyor; “Rusya tarafından silahlandırılan Ermeniler, Türk Köylerine baskınlar yaparak katliama giriştiler… Osmanlı Devleti’nin Çanakkale cephesinde ölüm kalım savaşı verdiği sırada Ermeniler, topyekûn isyan için çalışmalarını hızlandırdılar. Ermeni örgütlerinin resmi gazetesi olan Ararat, Ermenilere yapacakları eylemleri açıklayan aşağıdaki beyannameyi yayımladı (Ağustos 1914).”
Araratdergisinden alındığı iddia edilen beyanname 15 maddelik; kitapta tümünü yayımlamışlar. 10 maddesini aynen aktarıyorum ve her bir maddeyi çok dikkatli okumanızı rica ediyorum:
“1- Kim olursa olsun her Ermeni asli ihtiyaçlarından bazılarını satmak suretiyle silahlanmalıdır. 2- Seferberlik ilanıyla silah altına çağrılan Ermeniler bu çağrıya uymayacaklar, Müslümanlar da dâhil çevrelerindeki halkı da orduya katılmaktan men edeceklerdir. 3- Her ne suretle olursa olsun silah altına alınmış olan Ermeniler ordudan firar edip Ermeni çetelerine ve gönüllü birliklerine katılacaklardır. … 6- Cephe gerisinde iki yaşına kadar olan bütün Müslümanları gördükleri yerde ve her fırsatta katledeceklerdir. 7- Müslüman halkın yiyecek, mal ve mülkünü ele geçirecek veya yakıp yıkacaklardır. 8- Terk edecekleri ev, hububat, kilise ve hayır kurumlarını yakıp Müslümanları bunların suçlusu olarak ilan edeceklerdir. 9- Resmi devlet dairelerini kundaklayacak,Osmanlı zaptiye ve jandarmalarını katledeceklerdir. 10- Cepheden yaralı dönen Osmanlı askerlerini öldüreceklerdir… 14- Ermenilerin yaptıkları isyan, ihtilal ve katliamın faturasını Müslümanlara çıkararakbunu iç ve özellikle dış kamuoyunda neşredeceklerdir. 15- İtilaf devletleri hesabına casusluk ve rehberlik yapacaklardır.”
Kitap, Ermenilerin bu “beyannameyi hemen uygulamaya” koyduklarını ve “Türk halkına en büyük zararı I. Dünya Savaşı yıllarında verdiklerini” iddia etmektedir.
Araratdergisinden alındığı iddia edilen böyle bir beyannamenin gerçekten var olup olmadığı üzerine tartışma yapmak bile son derece anlamsız. Yani, “bulun bu belgeyi ve aslını yayınlayın; yoksa sizi yalancı ilan edeceğim” gibi bir söz sarf etmeyeceğim.
Çünkü yayımlayanlar da 15 maddelik böyle bir belgenin olmadığını biliyorlar! Sözü edilen belgeye ve içerdiği noktalara bu denli uzun yer vermemin tek bir nedeni var!
Burada kasıtlı yapılan bir eylem sözkonusudur. Böyle bir belge vardır diyen bir kişi ancak ve ancak 1933 ve 1945 yılları arasında Hitler’in Propaganda Bakanlığında Göbels’in emrinde çalışan birisi olabilir. Bu belgenin yer aldığı bir kitap ancak ve ancak Nazi Propaganda Bakanlığı tarafından yayımlanır ve dağıtılır. Aksini iddia edeceklerin iddialarını seve seve dinlemeye hazırım.
Şimdi kendinizi, Ermeniler savaş sırasında tüm bu sayılan maddeleri gerçekten yaptı diye okuyacak olan bir Türk gencinin yerine koyun. Bu gencecik beyinler, Ermeniler hakkında ne duymaya, ne düşünmeye başlayacaklardır?
Eklemeye gerek yok ki bu kitaplar, zaten sayıları çok az kalmış Ermeni okullarında, Ermeni çocuklara da mecburi ders olarak okutulmaktadır. Bu kitapları okumak zorunda kalan bir Ermeni öğrencinin psikolojisi üzerine hiçbir şey söylemek istemem.
İşte bu nedenle iddia ediyorum. Burada açık bir kasıt vardır! Bunu yapan, ne yaptığını bilerek yapıyor. Kasti olarak, hem de sonuçlarını bilerek, bilinçli bir nefret suçu işliyor. Bu bir şeyi daha gösteriyor! 1915’te bir milyonun üzerinde insanı imha eden zihniyet hâlâ işbaşındadır. Sosyal bilimciler arasında bu “Genocidal mentality –Soykırıma dönük zihniyet” olarak tanımlanmaktadır!
AKP’nin sessiz devrim yapmakta olduğunu söyleyen ve destek veren her kişi ve kuruluş, eğer insan haklarına saygı duyan demokratlar olmak iddiasındaysalar, bu kitaplarda yazılanlara karşı seslerini çıkartmak zorundadırlar. Bunu yapmadıkları müddetçe, “soykırıma dönük zihniyetin” destekçisi olmakla suçlanacaklarını kabul etmek zorundadırlar.
Son bir sözüm de geçenlerde “Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi” dersinin kaldırılması için imza kampanyası başlatan aydınlarımıza. Anladığım kadar bu konularda duyarlılar, mesajımın onlara olmasının tek nedeni budur.
Kendilerinden imza kampanyalarına son vermelerini rica ediyorum. Önümüzdeki tablo itibarıyla uğraştıkları konu, son derece kenar ve ayrıntı bir husustur. Boş bir işle uğraşıyorlar hatta diyebilirim ki biraz gereksiz bir gösteri yapıyorlar.
Çünkü turpun büyüğü başka yerde. Turpun büyüğü tarih derslerinde. İnkılap Tarihi dersi kalksa ne olur, kalkmasa ne olur! Zaten daha kötüsünü tarih ders kitaplarında yazıyor ve okutuyorlar.
Değerli kampanyacılar, eğer eyleminize neden olan fikirlerinizde ciddi iseniz, derhal tüm tarih ders kitaplarının geri çekilmesi ve bu kitaplardan dolayı AKP hükümetinin özür dilemesi gerektiği kampanyasını başlatınız! İlk imzacınız ben olacağım.
2015, soykırımın 100’üncü yılı yaklaşıyor. AKP ve ona yakın olan her kişi ve kuruluş bilmek zorundadır ki, “Ermeni sorunu” konusunda ağızlarını her açtıklarında artık önlerine bu kitaplar konacaktır. Bu kitaplar geri çekilmeden, başta bu kitapların zorla okutulduğu Ermeniler olmak üzere, kamuoyundan açıkça özür dilenmeden 2015 konusunda söylenebilecek tek bir söz bile yoktur!
Kaynak: TARAF